Skip to content

OSCAR’A KOŞAN BİR İNANÇ HİKAYESİ; KING RICHARD

OSCAR’A KOŞAN BİR İNANÇ HİKAYESİ; KING RICHARD
Will Smith Richard Williams rolüyle şimdiden Oscar kulislerinin şampiyonu. İzleyici düşünmeden edemiyor; ya bana böylesine inanan bir ailem olsaydı, neler yapabilirdim diye?
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest
Share on whatsapp
Will Smith Richard Williams rolüyle şimdiden Oscar kulislerinin şampiyonu. İzleyici düşünmeden edemiyor; ya bana böylesine inanan bir ailem olsaydı, neler yapabilirdim diye?

BANA BİR HAYAL KURSANA BABA!
Kişin kendine inanması elzem bir şey. Ve fakat bana sorarsanız (sordunuz sayıyorum) sizin kendinize inanmanız kadar size yürekten inanılması da önemli. Çünkü inanılmak tüm motivasyonların birincisidir.

‘King Richard’ işte böyle bir inancın ve inadın şampiyonluk öyküsü. Ne yalan söyleyeyim filmi seçme sebebim Will Smith’in başrolde oynamasıydı. Bana Will Smith’i gösterin, o yöne doğru depar atarım. Öyle seviyorum onun hem afacan, hem cool, bin bir duyguyu barındıran kalemle çizilmiş yüzünü.

Sonra bir baktım film tenis dünyasının kurallarını yeniden yazan kardeşler Venüs-Serena Williams’ın hikayesini, aslında babaları Richard Williams’ın tenis tarihini değiştiren sarsılmaz inancının hikayesini anlatıyormuş.

Bir taşla kaç kuştur bu?

ÇOCUKLAR DOĞMADAN PLAN HAZIR!

Olay 1978 yılında başlar. Güney Los Angeles’taki silahların patladığı, sokakları uyuşturucu ve cinayet merkezine dönmüş

The Compton’da yaşayan Richard Williams, tenis oyuncusu Virginia Ruzici’nin maçını izlemektedir. Ruzici’nin galibiyetle 40 bin dolar kazandığını öğrenen Williams, çocuklarının geleceğini kurtaracağını düşündüğü tenise ilgi duymaya başlar. ¨Neyi merak edersem gider öğrenirim¨ diyen Williams, karısı Oracene’e dönüp ¨Daha çok çocuk yapmalıyız, çünkü şampiyon yetiştireceğiz¨ der.

Önce kitaplardan, videolardan öğrenir tenisi. Oracene ile tenis delisi olurlar. 1980’de Venüs, 1981’de Serena doğmadan önce Richard kızlarına tenis şampiyonu olmaları için 78 sayfalık bir plan hazırlar. Belki de 76 ama aklımda 78 kaldı. Neyse ne artık.

Siz uçukluğa bakar mısınız?

Kızlar dört yaşında tenis raketlerini ellerine alırlar. Zor şartlar altında, cam kırıkları, taşlar, yapraklar arasındaki kamu kortunda her gün antrenman yapmaya başlarlar babalarıyla. Akşamları güvenlik görevlisi olarak çalışan baba Richard, çocuklarını tehlikeli sokaklardan korumak için dakika dakika programlayarak yetiştirir. Tanıtım videoları çeker, kapı kapı tenis koçlarını gezer.

Hani yemez yedirir, giymez giydirir misali. Ve bu arada kızlarının merhametinin, terbiyesinin, alçakgönüllülüklerinin, eğitimlerinin bekçisidir.

Kimine göre, ¨Bu ne disiplin kardeşim, pes¨ dedirtecek derecede olsa da insan benim gibi 40’a gelince, helal olsun babaya çekmiyor değil.

Bu arada mutsuz, sevgisiz çocuklardan söz etmiyoruz. Odaklı, amaçlı, çocuklar bunlar.

WILL SMITH OSCAR’A KOŞUYOR

Plan, disiplin ve inanç üçlüsüyle daha 10 yaşında girdiği turnuvaların neredeyse tamamını kazanır Venüs. Ve baba Richard, herkesin karşı çıktığı bir kararla kızlarını genç turnuvalarından çeker. Çünkü onun planında eğitimli, mutlu, saygılı, yarış atı gibi koşturulmadan, hayatı yaşayarak, erken yaşta tükenmemiş, spor tarihini değiştirecek profesyoneller yetiştirmek vardır.

Ne paraya tav olur, ne teklif edilen anlaşmalara.

Müthiş bir adam, müthiş bir baba, müthiş bir proje insanı.

Sonucu zaten biliyorsunuz.

Will Smith Richard Williams rolüyle şimdiden Oscar kulislerinin şampiyonu.

İzleyici düşünmeden edemiyor; ya bana böylesine inanan bir ailem olsaydı, neler yapabilirdim diye?

Belki de bu kadar yapabilirdik, bilemiyorum. Belki de bizim hikayemiz de bu kadardı. Ama sinemadan istediğiniz her ne ise ona dair yeni kararlar alarak, çalışmanın ve disiplinin değerine yüzünüze bir kova buzlu su çarpılmışçasına uyanarak çıkacağınızın garantisini verebilirim.

Sinema içimize ayna tutunca, gözümüzü biraz da olsa açınca daha da lezzetlenmiyor mu?

Oyunculuk şovu yapan ‘King Richard; Yükselen Şampiyonlar’ı tenisi de seviyorsanız, bir spor-biyografi, motivasyon, inanç filmi olarak ille de izlemelisiniz. Hepimize ilham ve çokça inanç lazım değil mi?

Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.