Normal nedir? Artık bilemiyorum. Kafam bu konuda oldukça karışık. Madem öyle kalkıp TDK’ya soruyorum; ¨Normal nedir?¨.
¨Alışılagelene, kurala uygun olan, şaşılacak bir yönü bulunmayan, olağan, doğal ¨. Bunu bir kenara yazıp, normale dönme çağrıları üzerine düşünmeye devam ediyorum.
İlk fark ettiğim normalin zaman, topluma, kişiye göre şekil değiştiren bir şey olduğu. Kuralları, sistemi ve bulunduğu yerin genel akışını, kanısını temsil ettiği.
Bizim normalimiz bize iyi gelmemiş besbelli. Geliştirmemiş, hataları düzelttirmemiş, elimizi taşın altına koydurmamış. Sadece gütmüş.
Şimdi konuşuluyor normale dönmek üzerine. Evet haklılık payı var bu söylemlerin, anlaşılmayacak bir tarafı da yok. Acımıza rağmen devam etmesi gereken hayatlar var; ödenecek faturalar, bakılacak aileler, elleri kolları bağlayan travmalar, depresyonlar… Çalışmak, üretmek, yenilenmek, kolları sıvamak zorundayız her birimiz.
Fakat bildiğimiz şekilde normalleşmeli miyiz? İşte onu bilemiyorum. Değişmeliyiz, düşünmeliyiz, bilgilenmeyiz, birbirimizi görmeye başlamalıyız, cesaretlenmeliyiz, iletişim kurmayı öğrenmeliyiz ve daha birçok şey ama normalleşmek?.. korkutuyor beni.
Çünkü vasatlık normal bu ülkede, sürüden olmak normal, sinmek normal, hak yemek normal, ¨Aman başıma bir şey gelmesin¨ korkusuyla hasıraltı etmek normal, itiraz etmemek normal, uyum sağlamak adı altında koyunlaşmak normal…
¨Bana dokunmayan yılan bin yaşasın¨ normal, unutmak normal, #yalnızdeğildir etiketiyle paylaşım yapıp gerisine karışmamak normal, sosyal hayatta her şeyden şikayet edip kıçını kaldırıp bir şeyin ucundan tutmamak normal, birilerinin cepleri dolup taşarken diğerlerinin fakirleşmesi normal…
¨Ben ne yapabilirim ki?¨ düşüncesiyle sıyrılmak normal, gelecek korkusu normal, anksiyete normal, vazgeçmek normal, yıldırılmak normal, duvara yakın yürümek normal, hırsızlık normal, arsızlık normal, kabalık normal, cehalet normal, işsizlik normal, tecavüz normal, şiddet normal, adaletsizlik normal…
İnadına anlamamaya çalışmak normal, rant normal, nemalanmak normal, köy yanarken saç taramak normal, vurdumduymazlık normal, sevgisizlik ve saygısızlık normal, bilime kulak tıkamak normal, akılsızlık normal, yüzsüzlük normal, pişkinlik normal, ‘bana hep bana’ kültürü normal, güce bitmeyen iştah normal, koltuklara yapışmak normal, özür dilememek normal, yalancılık normal, doğruyu söyleyenin dokuz köyden kovulması normal….
Ben böyle bir normale dönmek istemiyorum!!!
Bildiğimiz normal bizi yine aynı noktaya getirecek çünkü.
Henüz yorum yapılmamış, sesinizi aşağıya ekleyin!