Delirdik ama güzel delirdik, tertemiz, misler gibi ve buradan virajı nasıl alacağımız belli değil.
Efendim ben yeni yıla karşılıklı Covid testlerimizi yaptırıp negatiflendiğimiz (sosyal medya adıyla ‘nego’) bir arkadaşımla girdim. Akşam Arnavutköy’deki köfteci Bilal’e gidip kaldırımda köfte ekmek yedikten sonra yılbaşı ekranına ‘bakmak’ için eve döndük.
‘Bakmak’ diyorum çünkü ancak şaşkın şaşkın bakabileceğiniz bir yılbaşı ekran geçidine maruz kaldık. Ulusal kanal yöneticileri ve kanallara program hazırlayan yapımcılar herhalde akıl tutulmasına yakalandılar. Yahu yıl olmuş 2022 sizin izleyiciye hazırladığınız programlar bunlar mı?
SANIRSINIZ DANSÖZ DİDEM ZAYIFLAMA KAMPINDA

Aynı demode ve aynı yıllar öncesinden bir gram kendine bir şey eklemeye zahmet etmeyen tipleri, aynı kötü şakalarla, aynı içi boş konuşmalarla harmanlayıp milyonların önüne ‘Muhteşem Yılbaşı Eğlencesi’ diye sunamazsınız. Yani gördük sunarsınız da sunmamalısınız.
Dünya metaverse’e (Türkçesi sanal evren) koşuyor , bizim kanallarda altın kaplaması bol, gözlere ziyan bir dekorla ‘İbo Şov’ yayınlanıyor. Üstelik dansözü folyoya sararak. Yeminle ya! Sanırsınız Oryantal Didem 80’lerin zayıflama kampında. Tepeden tırnağa folyoya sarılmış gibi bir kostümle saçını sağdan sola atıyor. Kıza da sanatına da ayıp, yazık. Ne o, dansöz kostümü kuğu gibi narin aile bütünlüğümüzü mü bozuyor?
Geç başka kanala, rabarbalara devam. Bomboş ama bakın bomboş muhabbetler. Demiyorum yılbaşı gecesi bilim konuşun ama küçük sohbetlerin de bir içeriği, tatlılığı, zekası, fırlamalığı, esenliği olmaz mı ya?
Neden kendilerini yerlere atarak, ağızlarını tek elleriyle kapatıp yan yatmak suretiyle güldüklerini idraklayamadığım ünlüler, anlamadığım korkunç şakalar uçuşturuyor havalarda.
Celaleddin-i Rumi sözüydü sanırım “Bir kimsenin nasıl güldüğü ahlakını; neye güldüğü ise aklını gösterir”. Öyle yani…
Ulusal kanalları şöyle bir elden geçirdikten sonra (detaya ve isimlere girmedim çünkü bu yıl efendiyim) gelelim sosyal medyadan yansıyanlara.
HADİSE, KENAN, BEREN, AJDA, MADONNA…
Covid ve ekonomik kriz almış başını giderken biri bana binlerce lira verip, hiçbir endişe taşımadan otel/kulüp/meydan eğlencelerine gitme hevesinin nasıl bir heves seviyesi olduğunu anlatabilir mi? Bakın kimseyi eğlenmeye gitti diye kınamıyorum, benimki sadece ve dümdüz merak. Anlamak istiyorum o boş vermişçi kafayı.
Yanında beş saniye durmaya çekineceğim karanlık tiplerin, ülkemizi istila eden oralı buralı erkeklerin ve erkeklerin ve yine erkeklerin sürü halinde, eğlencenin hiçbir yanından geçmeyecek hareketler eşliğinde yeni yıla girdiği Beyoğlu ve Taksim görüntülerine söyleyecek çok sözüm ve ağırlığını kaldıramadığım hüznüm var. Susuyorum yine…
Beyoğlu kendini elbet temizleyecek bir gün.

Hadise çiçeğimi görüyorum sonra sahnede, oooh! içim açılıyor. Bir pop şarkıcımız içkiyi kaçırmış, sarhoş sahnede ayakta duramıyor; içim cız ediyor. Kenan Doğulu ve Beren Saat dans edip öpüşüyorlar, gülümsüyorum. Aşk kazansın istiyorum. Başka kazancak pek de bir şey kalmadı elimizde çünkü.
Pembeler içindeki uzun sarı saçlarıyla Ajda Pekkan’ı görünce de dumura uğruyorum, yine yeniden. Çocukluğumdan beri kendisini tanıyorum ve hala çözemedim. Bakın böyle bir şey dünyada yok. Kadın tek! Madonna bile kalitede, güzellikte, şıklıkta, seste yamacına yanaşamadı. Sosyal medya henüz 3 Ocak’ta Ajda Pekkan’ın şok şok güzelliğine ve performansına uyandı. Şu anda twitter’da tt kendisi. Olacak iş değil. Uzaylı bir birey sanırsam.
Gelelim 1 Ocak’ta karşıma çıkan Fox Tv’de yayınlanan ‘Maske Sen Kimsin’e… Tatlı bir yarışma. Az ünlüler hazırlanan şahane kostümlerle, tanınmaz halde sahneye çıkıp (Kuzgun, Aslan, Geyik gibi) Metin Özülkü önderliğindeki orkestra ile şarkılar söylüyorlar. Prodüksiyonda hiçbir masraftan kaçınılmadığı ayan beyan. Helal valla.

SATANİST YARIŞMAYMIŞ, KARDEŞİM SİZ DELİRDİNİZ Mİ?
Son zamanlarda yıldızı parlayan ışıl ışıl kadın Melis Sezen, sempatikliğini bu yarışmayla fark ettiğimiz oyuncu Alican Yücesoy ve yeni komiklerden Doğu Demirkol jüri üyeleri olarak, verilen ipuçlarıyla yarışmacıların kim olduğunu tahmin etmeye çalışıyorlar. Bu arada bu yaz Doğu ile Alaçatı’da tanışmıştım ama böyle şiveli konuşmuyordu. Yoksa ben tekilayı mı kaçırmıştım? Bilemedim, kafam karıştı gibi. Neyse…
Değişik, dünyada yayınlanan, şirin bir format ‘Maske Sen Kimsin’. Ben Melis Sezen için izledim desem kimse alınmaz herhalde. Jüriye sonra oyuncu Eda Ece de girmiş, o bölümü henüz izlemedim. Gelin görün ki olayımız başka.

Efendim yarışmadaki kostümler Paganizmi çağrıştırıyormuş, bunlar Satanist eylemlermiş, dinimiz elden gidiyormuş, RTÜK göreveymiş. RTÜK’ü bir takım troller telefon ve mesaj yağmuruna tutmuş. RTÜK de inceleme başlatmış.
Valla ben size ne diyeyim? Düşünüyorum, ne diyeyim?
¨Kardeşim siz fena halde çığırından çıktınız, deli misiniz?¨ diye mi sorayım?.
Artık bu iyice komikleşen ve saçmalık sınırlarını aşan popülist ataklarınıza doymadınız mı?
Çocukların ahlakını, aile bütünlüğünü Suudi Arabistan dahil olmak üzere bütün dünyada yayınlanan bir yarışma formatı mı bozuyor? Yoksa, ah! yoksa sadece bizde mi bozuyor?
Ama diyelim dövülen, bıçaklanan, tecavüze uğrayan kadınlar, kadının aşağılanması, evlere tıkılması, namus cinayetleri, dizilerde kol gezen zayıf, eksik, zavallı, erkeğe muhtaç kadın profili kötü örnek olmuyor. Onlar cici örnek. Erkeğin vurduğu yerde gül biter.
Erkeğin yaptığı her halttan misler gibi sıyrılması hikayeleri, maçta mecliste her yerde birbirine yumruklar savuran koca adamlar falan da çocukların psikolojisini ve ahlakını bozmuyor. Öyle mi? O da erkeğin yırtıcı ve seksi doğası. Bi’ gidin Allah aşkına, bi’ düşün namusun, ahlakın yakasından. Ve Yılbaşı ekranı sinirime dönüp yazıyı bağlıyorum; Ey kanal yöneticileri! (Eyyylemek bir köşecinin en sevdiği eylemdir) genel izleyiciyi artık salak yerine koymaktan vazgeçin. Çıtayı biraz yükseltmek için kafa yorsanız beyniniz patlamaz, korkmayın.
3 Yorumlar
Dini, kişisel menfaatleri için kullanan bu toplumdan hiçbir şey olmaz. Artık hiçbir şeye şaşırmıyorum.
Öncelikle TV programlarının bu derece basit ve düzeysiz olmasını direkt topluma yapılmış küfür ve hakaret olarak algılıyorum…şimdilik TRT’nin Zeki Müren Ajda Pekkan yılbaşı dansını izleyerek koca bir aileymişiz ülke olarak diyoruz.
Hele O yarışmanın kostümlerine hayran oldum özellikle çocukların çok beğendiğine eminim keşke devamı gelse
Bayıldım.Kaleminize sağlık