Döviz Krizi, Covid Krizi Ama Bir De Var Aşk Krizi!

Krizlerden kriz beğendiğimiz, evdeki hesabın çarşıya hiiiiiç uymadığı, yarınımızı geç; sabahtan akşama bile ahvalimizin belli olmadığı bir yıldı 2021.

Virüstü, dolardı, işsizlikti, sinirdi, türlü türlü manyaklık dalgasıydı derken bir yılı daha karın kassız ve bekar kapattık mı? Hem de aslanlar gibi.

Alkışlaaaar! Al-kışşşt-lar!

Valla ben bu bekarlık işinden memnun olmakla beraber (bekarlığa övgü yazısı yakında), 2021 Aşk Z Raporumu da çıkarmaktan geri kalmadım tabii.

DOĞRU TERCİHLERDE BULUNMA İHTİMALİM SIFIR!

Önce gelelim 2021’e girerken nalına mıhına yaptığım kişisel analizime.

1. Ben laftan anlamıyorum. Burası net! Bir insan kaç yaşına gelirse gelsin hiç mi akıllanmaz? Yaw, ne münasebet canım.
2. Kendime verdiğim sözleri Pazartesi’den Çarşamba’ya kadar bile tutamıyorum. ¨Asla yapmam¨ denilen, yeminler edilen ne varsa ille de yaptım mı? Gırla, gırla, gırla.
3. Doğru tercihlerde bulunma ihtimalim kesinlikle sıfır! Zero! Cero! 100 kişinin 99’u doğru aday olsa aradan o bir tane ruh hastasını itinayla seçmeyi başarıyor muyum? Elbette bazen çiçek açıp, bazen solacağım (hep soldu).

Bakın zannedilmesin ki bünyeye resetler atılmadı. Sanılmasın ki türlü türlü arkadaş seansları düzenlenmedi, kişisel gelişimciliklere gark olunmadı, uzun bir listeye tövbe üstüne tövbe edilmedi. Gelin görün ki sonuç; offf anladınız siz 🙂

Ama inandım; ¨2021’de ben bunu kırarım¨ 🙂

Maddeleri geniş tutmaya gerek yok. Şu ikisine uysam, işim tamam.

*Acele karar vermek yok. Önce tanı, bir bak! Nasıl karşıdan karşıya geçerken önce sola, sonra sağa, sonra tekrar sola bakman lazım ki arabanın altında kalmayasın. Hah! Aynı hesap.

*Playboy, çapkın, alemci, züppe tadında namlar salmış adamları adam edeceğim sanrısından düşmek yok (Bu, bütün kadınlara nüfuz etmiş amansız bir hastalık bence).

Tahmin edersiniz ki daha Mart ayında benim maddeler patladı tabii. ¨Aaaa kaç senelik arkadaşım¨ dedim, ¨Ayy bana kesin aşık¨ havasına girdim, ¨Aslaaaağğğ beni üzmez¨ inancına bağlandım.

Bağlandığımla ‘ghosting’i yemem bir oldu.

Ghosting; Türkçesi, mesajlarınızın mavi tık bile olmadan silinmesi, çağrılarınıza ölü taklidi yapılarak dönülmemesi, özetle herhangi bir açıklama yapma zahmetine girilmeden aniden ortadan kaybolunması. Tanıdık geldi mi?. Hııı-hı.

Ama hayata tutunuşumun hastasıyım. ¨Bize de mi ghosting bebeğim?¨. ¨E dedim olabilir¨ ve aşka inancıma son vermedim. Keşke oracıkta son verseymişim. Ziyan, ziyan, yine ziyan.

¨GÖZLERİN ÇOK GÜZEL, ŞAKŞUKAYI UZATSANA¨

Bütün yıl adeta çıktığım ilk randevulardan bir geçitti benim için. Ama aynı kişiyle ikinci randevum var mı? Aslaaa.

Ben böyle berbat bir flört alemi görmedim. Covid-19 virüsü erkek kısmının flört çipini imha etmiş gibi.

Yeminliyim ya, akıllandım ya, son golü kendi kaleme attım ya; anne sözü dinleyip önce iyice tanıyacağım. Eh, buluşup konuşmadan, bir kahve içip yemek yemeden nereden tanıyacağım ki, değil mi?

Bu arada erkeklere seslenmek istiyorum, lütfen şu ¨Seninle baş başa rakı içmek istiyorum¨ söyleminize son verin. Biz ‘Sex and the City nesli’ olarak buna sinir oluyoruz. Hiçbirimiz ilk buluşmada soğanlı sarımsaklı masaya oturup, rakı çekmek istemiyoruz. Seksi değil! Cool değil! Rakıyı sonraki aşamalara saklayın.

¨Gözlerin çok güzel, şakşukayı uzatsana¨.

Tabii neye gıcık olsam tepemde bittiği gibi bir arkadaş ille de rakı diye tutturdu. Gıcıklık yapmamak için kabul ettim, gittim. Hadi madem, mezeleri o seçsin. Tak! Önüme haydari tabağı kondu mu? Yanına da soğanlı, salçalı Arnavut Ciğeri. Kusacağım. Meze mi kalmadı yani. Bunun taraması var, köz patlıcanı, lakerdası, karides söğüşü var. Somer Şefim acilen göreve!

Ben haydari ve ciğeri görmezden geldikçe adam ekmek bana bana yiyor. Gece finalinde cep telefonundan Ahmet Kaya açıp, gözlerime baka baka ¨Kuuum giibiiii, kuuuum gibiii¨ söylemeye başlayınca, olay yerini hızla terk ediş. Beyonce ‘Savage’ son ses açarak eve koşuş ve kapanış tabii.

Bu talihsiz geceden sonra yemek etabına ilk randevuda girmemeye karar verdim. Bir kahve veya içki içerim, sarmazsa işkenceyi uzatmadan tüyerim fikriyle.

Yazın Alaçatı’da biriyle akşam içkisine sözleştik. Aaa hoş çocuk, müzisyen falan… Daha saat sekizde bara gittik ¨Bize iki tekila, iki cin¨ diye barmene seslendi.

Herhalde heyecandan, dedim ¨Bu da olabilir, bak mis gibi yaz akşamı, romantik¨.

Al sana romantik. Yahu daha ikinci fırtımı alırken, abi ikinci bardakları söylemez mi? Haydaaa! Bu da alkolik çıktı.

MÜGE ANLI MIYIM BEEEEN?!!!

Başka bir gece diğer tatlı, sevimli, ¨Ah ne kadar da eğlenceli¨ dediğim kişi, ikinci kadehten sonra baba travmalarına girmez mi. Ha-yııır!

Yahu empatik bir insanım, ne dese gözümde canlandırıyorum, şimdi ilk randevuda acılara yürüyüp neden korkmuyorsun iki gözüm? Ne-deeen? Müge Anlı mıyım ben?

N’apalım, onu da geçtik.

Yılmadım, arkadaşlarımın tanıştırdığı biri ile buluştum. Adam bütün gece sadece ¨Ben şöyle biriyim, ben böyle biriyim¨ diyor. Şişiyoruuuum. Aldı sazı eline bir de direktifler veriyor ¨Bana şunu yaparsan şöyle yaparım, bana bunu yaparsan böyle yaparım¨. Yahu dur daha tanışıyoruz, işe adam mı alıyorsun, hasta mısın arkadaşım?.

İlk dakikada ilan-ı aşk edenler, eski sevgilisini saatlerce kötüleyenler, cüzdanını evde unutanlar, ¨Ben de yazılar yazıyorum, bak sana okuyayım¨ deyip cep telefonu notlarından iç dökmesi yazılarını okuyup kilitleyenler, sizi bir an bile dinlemeyen çenesi düşükler, telefonuma gelen mesaja ¨Kimdi?¨ diye soranlar (ne münasebet)… İmdaaat!

Şöyle bir döngüde debelendim yani; üşengeç ruhuna karşı gel, umudunu sırtlan, kankalarının dalga geçmesini göze al, o kadar hazırlan, giyin, süslen (kadınlar ne demek istediğimi bilir, hazırlanmamış gibi hazırlanmak büyük iştir), kendini motive et, git buluş ve koşarak eve bünyeyi dar at. Yıl sonunda al sana hayal kırıklığı kolajı.

Ben mi seçicilik işini abarttım yoksa bütün kız arkadaşlarımın dediği gibi ortada adam mı yok, bilemiyorum.

Ama bu aşksızlık ve kötü flört krizinin 2021’in diğer krizleri arasında kaybolmasına içim el vermediği için bu yazıyı es geçmek istemedim.

Besbelli pandemiyle birlikte kadın-erkek meselesinde eksen kayması yaşanmış. Bunu da ayrıca uzmanlarla masaya yatırmak istiyorum.

Ama denedim mi? Valla denedim.

Bu da bir dram mıdır? Dramdır.

Hala ümidim var mıdır?

Yenilen pehlivan güreşe doyar mı hiç?

2022 benim senem 🙂 İnanmışa çare yok bebeğim.

****

Not: Ana fotoğrafı 2018 yılında çeken arkadaşım Hakan Kütahya’dır… Bence yeni bir çekim yapmalıyız Hakancım 🙂