Skip to content

Bir Belirsizlik Savaşı; Covid Miyim, Değil Miyim?

Bir Belirsizlik Savaşı; Covid Miyim, Değil Miyim?
Covid19 virüsü aldı başını gidiyor. Kış geldi, mekanlar kapandı, sanki şehir suyuna özgüven hapları kırıldı; sosyal hayat ekonomik krize ve virüse rağmen tam gaz devam ediyor. Sanırım kişi tam da böyle kötü zamanlarda boş vermişliğin illüzyonuna ihtiyaç duyuyor. Her gün onlarca kişi yanak yanağa selfieler, sarmaş dolaş fotoğraflar paylaşıyor. Duruuun!
Share on facebook
Share on twitter
Share on pinterest
Share on whatsapp
Covid19 virüsü aldı başını gidiyor. Kış geldi, mekanlar kapandı, sanki şehir suyuna özgüven hapları kırıldı; sosyal hayat ekonomik krize ve virüse rağmen tam gaz devam ediyor. Sanırım kişi tam da böyle kötü zamanlarda boş vermişliğin illüzyonuna ihtiyaç duyuyor. Her gün onlarca kişi yanak yanağa selfieler, sarmaş dolaş fotoğraflar paylaşıyor. Duruuun!

Kendinle tuhaf bir yüzleşme, her dakikanı tek tek gözden geçirme, türlü türlü yeminler etme süslü bir belirsizlik savaşı süreci olarak covid testi bekleme hikayesi.

Sanırım hepimizde bir tutam da olsa ¨Bana bir şey olmaz¨ tavrı var. Biraz inkar, biraz görmezden gelme, ucundan azıcık da şansına güvenme tavrı bu.

¨Yok canım bana öyle yapmaz, herkese yapar da bana asla¨. Ne biliyorsun, senin ne farkın var?

¨Hayatta aldatmaz¨. Bu hayatta mı, gelecekte mi?

¨Benim başıma gelmez¨. Hmmm kendinden çok emin gördüm seni.

Oysa ki hayatta ne varsa her birimizin başına gelmeye aday. Tamam! Allah korusun. Korusun da bazı durumlarda devreye girmesi gereken akıl da var. Önlemini almayıp, ¨Bana bir şey olmaz¨ çekemezsin değil mi?

SELFIELER, SARMAŞ DOLAŞ FOTOĞRAFLAR…

Malum Covid19 virüsü aldı başını gidiyor. Kış geldi, mekanlar kapandı, sanki şehir suyuna özgüven hapları kırıldı; sosyal hayat ekonomik krize ve virüse rağmen tam gaz devam ediyor.

Sanırım kişi tam da böyle kötü zamanlarda boş vermişliğin illüzyonuna ihtiyaç duyuyor.

Yılbaşı üstü olmasından sebep ‘yeni yıl’ davetleri düzenleniyor. Instagram’dan takip edenler bilir, her gün onlarca kişi yanak yanağa selfieler, sarmaş dolaş fotoğraflar paylaşıyor. Duruuun!

Sadece davetler mi, bunun ev buluşmaları, restoranları, kulüpleri var. İş toplantıları da yüz yüze yapılıyor, elbette toplu taşımalar kullanılıyor vesaire.

Önceki hafta yine katıldığım bir yemekten… ohh elimde martini, yarınlar yokmuş gibi :)) Fotoğraf  Bige Yalın

Yeni varyant Omicron, doktorların söylediğine göre Delta varyantından kat kat hızlı yayılıyor ve semptomları soğuk algınlığı seviyesinde seyrettiği için çoğu kişi virüsü kaptığını düşünmeyip test bile yaptırmıyor (Sorumluluk duygusu neredesiiiin?!).

Gelelim bana. Geçen hafta sonu bir arkadaşımın evine yemeğe gittim. İki gün sonra yemekteki arkadaşlarımızdan ateşlenip Covid çıkanlar oldu. Peş peşe gelmeye başladı haberler. Hem o yemekten, hem başkalarından.

Aldı mı bünyemi bir panik!

Bekliyorum ki temastan sonra beşinci gün olsun da test yaptırayım. Kapandım eve. Üşüyorum, sadece üşüyorum. Boğazımda bir şey yok. Ateşim yok. Sanırım halsizim.

Zencefilli ballı ıhlamurlar, tavuk suyuna çorbalar, vitaminler derken dört gündür kendimi sorguluyorum.

Ya kaptıysam?.

Tamam canım, kaptıysan da kaptın.

Astımım var benim, ya hastanelik olursam?

Yok ya kapmamışımdır, üşüttüm biliyorum. Soğukta içeri gir dışarı çık. Belki de adet dönemi öncesi halsizliği bu. Ya değilse? Belirsizlikten nefret ediyorum.

Gir ‘google’a, yaz ‘Omicron’. Ateş diyor, üşütme gibi diyor…

POZİTİF/NEGATİF PLANLARI…

Tanıdığım doktorlara soruyorum. Çoğu kişinin üşüttüm zannedip test yaptırmadığını ve sokağa çıkıp virüsü yaydıklarını söylüyorlar.

Covid miyim, neyim ben? Gittiğim yemekteki bir arkadaşım daha covid, diğeri değil mesela. Bu nasıl bir muamma?

Bakın gerçekten manyak oldum. Sürekli pozitif/negatif planları yapıyorum. Negatif çıkarsam bir daha kapalı ve kalabalık ortamlara girmemeye yemin ediyorum. Pozitifsem de şimdiden izlemediğim minimum beş sezonluk dizileri listeliyorum (hastalık planıma koş).

Zencefili rendeliyor karabiber, limon ve balla karıştırıp kaşıklıyorum. Burnuma fıs, boğazıma fıs bir şeyler. Rabbime sığınıyorum.

Nihayet bu sabah test yaptırıyorum. Öğlenden beri de yarım saatte bir sonuç çıktı mı diye bakıyorum.

Kimlerle görüştüm, neden görüştüm, gerçekten görüşmem gerek miydi de görüştüm, isteyerek mi görüştüm?

Başım ağrıyor galiba, bak! semptomlarda da var.

Peki bu virüsün kökü toptan kuruyana kadar asosyal olup evlere mi kapanacağım? Belki de yıllarca sürecek…

Sırtım da ağrıyor gibi… semptomlarda o da var.

Her görüşmeden önce PCR testi mi istemek lazım?

Yalnız başıma çürüyerek mi öleceğim. Hüüüü… hiç abartmayı sevmem.

Saat 17:00’de yani az önce test sonucum negatif geliyor ve rahatlıyorum.

İlle de ders çıkaracaksam eğer, her konuda ¨Unutmayın ki bana hiçbir şey olmaz¨ tavrımı bırakmaya, türlü sonuçlara hazırlıklı olmaya söz veriyorum.

Size de aynı reçeteyi tavsiye ediyorum.

Zencefilli ıhlamur alır mıydınız?

 

3 Yorumlar

  1. Hepimiz aynı durumdayız.
    Mükemmel anlatmışsınız..
    Yapacak bir şey yok, uzun süre daha böyle olacağız..
    Maalesef.

  2. İyi ucuz kurtarmışsınız desem de bayağı germiş sizi ,en azından takviyelerle bünyeyi güçlendirmişsiniz , belki olmuşsunuzdur ama size tavsiyem Covid’e yakalanırsanız en azından ciğerinizi korumuş olursunuz zatürre aşısı olun geçmiş olsun .

  3. Madem Covid değilsiniz ki çok iyi bir durum bu bence 2.sezonluk dizilere şan tanıyın Yeşilçam bir Çağan Irmak dizisi , dönem dizisi dekorlar , senaryo ve oyunculuklar muhteşem , Çağatay Ulusoy; Afra Saraçoğlu; Selin Şekerci çok dikkat çekse de bu sayfaya sığmayacak kadar kaliteli ve tanınmış oyuncu var ve ben 3.sezon umarım çekerler diye bekliyorum ve Ihlamurda Zencefil deneyeceğim , Hoşçakalın , Sağlıkla kalın.


Bir Yorum Ekle

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.